9 Aralık 2015 Çarşamba

Başlığı ne koymam gerektiğini bile BİLMİYORUM


Selamlar! Uzun süredir buraya kişisel yazı yazmıyordur. Aslında yazacak çok çok fazla şeyim var ama yazmadım. Neden yazmadım onu da bilmiyorum. Sorun şu ki son 2-3 haftadır o kadar dağınığım ki. Ve hayır bu fiziksel bir dağınıklık değil. Zihin olarak aşırı dağıldım. Eve geliyorum bir şey yapmıyorum, dershaneye gidiyorum bir şey yapmıyorum, okulda zaten full uyukluyorum veya anime izliyorum. Eve gelince de telefondu, kitaptı, ay biraz da şurada yatayım falan derken saat gece 1-2 oluyor ve o zaman bile güç bela uyuyorum. Yaklaşık iki aydır uyuyamıyorum. Neden bilmiyorum ama boşlukta gibiyim. Zamanım o kadar değersiz geçiyor ki. Gözlerim yanıyor, görüşüm bulanıklaşıyor yine de ısrarla gözlerimi kapatmıyorum. İnatlaşıyorum sürekli ama neye kime ve kimle inatlaşıyorum bilmiyorum. Ders çalışmamakta kararlıyım sanki çok yapabiliyormuşum gibi. Dışardaki arkadaşlarım sürekli "Oo Elif hep geziyorsun *-*" "Hayat sana güzel valla" "Biz anca çalışalım" falan diyorlar. Çünkü onlar beni snapte hayatında her şey yolunda giden sürekli Karaokelerde, kafelerde takılan kız gibi görüyorlar aslında gerçek şu ki sadece eve gitmek istemiyorum. Bazenleri okuldan çıkıyorum boş boş bi bankta oturuyorum ya da parkta falan amaçsızca dolanıyorum. Dershaneye gitmek yerine sokaklarda dolaşıyorum. Serseri gibiyim yani. Sigara falan kullansaydım sanırım günde bi paket falan bitirirdim herhalde Allahtan içmiyorum. Önceden kitap okurdum şuan bi kitaba başlayınca elimde srünüyor devamını getiremiyorum. Sadece anime izliyorum iki üç gündür o da yapacak başka bir şeyim olmadığından. Okula giderken bi 10 bölüm indiriyorum telefona. Okulda full izliyorum eve geliyorum yine bi 10 bölüm izliyorum. Yani mal gibi oluyorum. Mümkün olduğunca okulda insanlarla diyalog kurmaktan çekiniyorum. Birisi benimle konuşursa da sahte davranıyorum. Üzgünüm bunu açıklamak istemezdim ama okuldaki ben tamamen sahte biri. Ha normal davrandığım iki üç kişi var onlar da iyi biri diye. Ama birisi bi şey sorduğunda falan gülerek cevap veriyorum aslında içimden "Banane" diyorum. Niye böyle biri oldum onu da bilmiyorum.


Eğer blogumu uzun süredir takip ediyorsanız eğer eskiden yaz tatilinde falan ne kadar neşeli biri olduğumu bilirsiniz. Yani yazarken bu bloguma da yansırdı gülerek okurdunuz falan en azından yorumlarda öyle diyordunuz. Ama okullar açıldığından beri şu blog bi kere bile mutlu bi yayın görmedi. Her şey üst üste geldi. Okul değiştirmem, arkadaşımın vefatı, annemin rahatsızlığı falan bu liste daha uzar. Merak ettiğim şu ki daha ne zamana kadar böyle devam edecek bu.. Daha ne kadar üzerimde karanlık bir bulutla gezeceğim veya ne zaman neşeli şeyler olacak. Gerçekten bunaldım. Hiç bir şey yapmadan geçip giden bu günlerim yavaş yavaş dışıma da yansımaya başladı. Önceden de zaten hep loş ışıkta oturan bir insandım ama şimdi daha da takıntılı oldum. Bulunduğum odanın ışıklarını açmıyorum, annemler falan açarsa sinirlenip kapattırıyorum. Yemek yemiyorum. Okulda yediğim yemekle günü geçiriyorum. Zayıfladım zaten zayıftım. Whatsapp'ta aktif değilim eskisi gibi. Cidden bunaldığımı hissediyorum bundan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum. Diyeceksiniz hepimizi ara ara sıkan şeyler oluyor diye ama 3-4 aydır gri atmosferden kurtulamadım. Aşırı ergence geldiğini biliyorum. Sanki ergenliğe yeni girmişim gibi. Her zaman ergenliğimi SBS döneminde bıraktığımı düşünürdüm belki de yanılıyorumdur. Ama bilmiyorum.. Bilmiyorum. BİLMİYORUM! gerçekten hiç bir şey bilmiyorum. Napacağım? Napacağım, napacağım, napacağım... 2-3 aydır kendi kendime sürekli bunu soruyorum. Dönüp dolaşıp aynı yere geliyorum. Napacağım?.. Kendimi odaya kilitleyip 1-2 ay kadar orada durmak istiyorum. Ya da sinirimi stresimi atabileceğim bi şeylere ihtiyacım var. Gecenin bi karanlığında avazım çıkana kadar bağıra bağıra sokakta koşmak istiyorum, yağmur yağarken ölesiye ıslanmak istiyorum eskisi gibi. Hissetmek istiyorum kısacası. Bunalıma alıştım sanırım. Çünkü artık bir şey hisssetmiyorum. Bağışıklık kazanmış gibiyim. Mutlu değilim ama üzgün de değil gibiyim. Sinirli de değilim ama rahat kesinlikle değilim. Ne hissettiğimi de BİLMİYORUM. Acilen kendime gelmem lazım... Ama.. nasıl?



13 yorum:

  1. Yaşadığın şeyleri yeni atlattım biliyor musun?
    Aramızdaki tek fark sen uyuyamıyormuşsun,bense uyanamıyordum.
    Psikolog,rehber öğretmen falan demeyeceğim çünkü ne kadar bildiklerini iddia etseler de an-la-mı-yor-lar!
    Bu insanın kendi kendini dinleyerek,tek başına kurtulabileceği bir durum sanırım.
    Yine de belki faydası dokunur bir tavsiye olur diye;kendine yeni uğraşlar bulmaya çalış,az da olsa kafanı dağıtır.Ben deli gibi boyama yapıyordum,her gün video yayınlayan bir eğlenceli bir kanal bulmuştum,sabahtan akşama kadar video atsın diye bekliyordum:)
    Böyle durumlardaki en kötü şey de yeni alışmaya çalıştığın bir ortamda yükünü hafifletecek kimsenin bulunmaması sanırım:(
    Ne desem bir yardımım olmayacak,biliyorum ama yine de artık patlama noktasına geldiğini hisseder ve içinde tutamayacağına karar verirsen,kapım açık:)
    Umarım en kısa sürede eski haline dönebilirsin:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun için çok teşekkür ederim :') Yeni ortamlardan nefret ediyorum zaten her zaman eskilerde yaşayan bir insan olmuşumdur değişikliğe hiç gelemeyen bir yapım var :c Yeni aktiviteler bulmaya çalışıyorum hatta tesadüf eseri yakın bir zamanda boyama kitabı edinmiştim ama o minik minik detaycı desenler sinirlerimi daha da bozdu :D Çok teşekkür ederim daha da dayanılmaz bir hal alırsa durumum artık kime gideceğimi biliyorum :')

      Sil
  2. Senin ilacın ne biliyor musun? Tabii ki kendinsin . Biz ne söylesek yalan. Ders çalışırken ya da bazı dönem insan düşüyor karamsarlığa ama geçecek bu günler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyorum geçecek elbette geçecek ama ne zaman?...

      Sil
  3. Bloğunuzu yeni tanıdım ve takibe aldım yeni yayınlarda ve yorumlarda görüşmek dileğiyle:) Bende beklerim sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, blogunuza bakacağım sevgi ve saygılarla :3

      Sil
  4. Şimdik kardeşim ismimi vermeyecem ama sen zaten muhtemelen kim olduğumu anlayacan yinede My name is İsmini vermek istemeyen okuyucu.Ulan bi TEOG için gittik ne hale geldiniz lan.Buraları boş bırakmaya gelmiyor.Bir haftalığına tatile gitmiştim bi ara eve geldim bilgisayarı açtım Zuri-Moka olayları.Ya biri bloğu bırakır,ya biri küser...Felan filan neyse.Şimdi sen gidiyorsun,seni gaza getirecek bir şeyler dinliyorsun.Bol bol tıkınıyorsun,bi kaç gün dersle uğraşmıyorsun,Fairy Tail'in ilk bölümlerini tekrardan izleyip nostalji yaşıyorsun,bol bol içini döküp,uyuyorsun.Tuvalette ilham daha kolay gelir,tuvaletten çıkmadan önce o felsefik sorularını kendine soruyorsun.Ondan sonra aman ya diyorsun.Tamam mı?Hala okuyorsun değilmi?En sevdiğin şeyler böyle zamanlarda hep iyi gelir.Kısacası neyi seviyorsan onu yap,ondan sonra sen eski moduna dönersin zaten.Dönmezsen kafa atarım burda morali bozuk olabilecek tek insan benim tmm mı burda benden başka kimse üzülemez..!Yani knk aslında olay şu,yaşam berbat gibi görünüyor ama,bu hayatta mutlu olabileceğimiz çok fazla şey var ama onlar oldukça küçükler ve bize çok uzaklar.Önemli olan mutluluğu elde edebilmek için çabalamak.Yani bir cips istiyorsun mesela,ama üşeniyorsun markete gitmeye.O zaman nasıl mutlu olacan?Kaldırcan kaseyi,gidecenki sonuç güzel olsun.Herşey için çabalamamız gerekiyor çünkü dediğim gibi mutluluk çok uzakta,ama pes etmediğin sürece hiç değilse uğraştığını bilmek gerçekten güzel oluyor.Zaten bu hayatta yaptığımız her işin mükafatı verilmese bile öbür tarafta verilecektir.Yani ilk dediklerimi yap,hırslan bi kendine gel,sonra sen çabalayacaksın zaten!Mutlu olmaya çabaladığında bomba gibi karşımıza gelcen,duydunmu?Gazan mübarek olsun benden bu kadar çıktı kardeşim.

    Güzel özlü sözler yazmaya çalışıp içine s**an benden çok büyük selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaah ah eline sağlık valla çok efso yazmışsın gülüw deneyeceğim ama nereye kadar işe yarar bilmem sensiz yapamadık fark ettin mi? Aslında içine etmemişsin yazının aksine çok iyi yazmışsın yine imdadıma yetiştin desene ;-;-;-;

      Sil
    2. Canım efso bir bir insandan efso bir yazı beklenir sen ne diyorsun.s.s(Egosunu tatmin ettin)Yoldaşım eğer birazcık yardımcı olabildiysem gerçekten ne mutlu bana.Seni böyle hüzünlü yazılarla görmeye alışık değiliz,sen bu değilsin yani.Doğru söylüyorsun elbetteki bir yerden sonra yine tek başına kalıp olanları değerlendirmen gerekecektir ama söylediklerimi aklında bulunması için söyledim.Genel olarak birbirimizi gerçekte tanımasakta bu platform burda olduğu sürece hiçbirimiz yalnız olmayacağız.Birgün burası kapansaydı bile hala birbirimizi tanıdığımız için Twitter bilmem ne her şekilde iletişime geçeriz.Geçemesek bile ben düşünürdüm Elif nabıyo,Moka'nın sınavı nasıl geçti...Yani bende yanında olduğum sürece senden sözlerimi eksik etmeyeceğim.Ben hep buralardayım,hep girip bakıyorum yazılarınıza.^^ Mutlu yazılar görünce bende mutlu oluyorum,siz mutlu olunki bende mutlu olayım. :) Çünkü bir şekilde sizin benim için herkesten daha büyük farklılıkları var,yani o yüzden değerlimsiniz olum beni burda anne moduna soktunuz sdfghjkl Sevgi seli yaşadım lan burda sdfghj Gidip sevmediğim bir anime karakterini düşüneyimde sevgi yerini nefrete bıraksın benim için çok fazla bu sdfghjk

      Sil
  5. Romanda çok "kara" var okumalısınız demek ki bu ona dair bir işaret... :) :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşaretler giderek çoğalıyor benm kitabı derhal okumam gerekiyor! *-*

      Sil
  6. Bazı durumlar vardır ya, yaşasan da anlatmazsın, dışarısına bir kubbenin içindeymiş gibi bakarsın, sanki tüm yaşanındaki hayatına renk katan hadiseler o kürenin dışarısında kalmıştır, bir el uzatacak kadar yakınsındır, hatta öyle ki elinle de tutarsın, ne vardır ki yine o kubbenin içindesindir dışarıdaki mutluluğun getirisi içeriye göre değişiklik gösterdiğinden artık ya kubbeyi kabullenirsin yâda çıkmanın alternatifini ararsın… Böyle durumlarda fazla bir söz söyleyemem, başına gelenler hakikatten herkesin kaldıracağı cinsten değil, umarım annenin sağlığı tez vakitte düzelir Atlantis’li, kaybın içinde üzüldüm, başın sağolsun. Umarım ki o yazda ki sevincin tekrar hayatında yer edinir, edineceğine de gönülden inanıyorum, zira insanın başına sadece bedbaht hadiseler geldiğine inanmam. Kendin demişsin, yazdaki neşemle anımsarsınız diye, şahsen o yazın sıcaklığının hayatında yeniden yer edineceği görüşündeyim, ha müneccim değilim elbet. Şimdi böyle yazınca bir an kendimi falcı ablalar gibi hissettim bir an. Fakat dilerim o an tez vakitte çalar kapını. Canını sıkıp kendini üzmemeye çalış, arkadaşlar demişler değişik hobiler gerçekten bu konuda yararı oluyor diye. Hatta bir ara aşırı alakasız kitaplar aldığımı bile bilirim tek kendimi boşlukta hissedip ne yapacağımı bulamadığımdan, bunlardan biri bir Arapça kitabıydı ve o ana kadar Arapça ile yakından uzaktan alakam yoktu. Şimdi bile yok, sadece kitap içinde barındırdığı testler ve konu anlatımlarıyla kütüphanemde durur maviş maviş, baktıkça "eh, hangi kafayla aldım ki bunu? Bari Japonca yada Korece filan alsaymışım" derim. Ne zaman zaman geleceği belirsiz olsa da, sen canını sıkmamaya çalış, çok klişe olacak hatta öh, Riv yazdıkça yazmış diyeceksin belki ama inan ki yaşamda onlarca güzellikler ve dahası sana değer verip seven kişilerle onlarla geçireceğin yarınlar var. Yarının getireceği belirsizdir, bazen elemi dağıtsa da, bazen ise çuval çuval neşeyi yayar. Seninde yarınlarının sevinçle dolması dileğiyle. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya yorumun için çok teşekkür ederim River. Gerçekten senin yorumlarını ayrı seviyorum. Okurken hep bir tebessüm oluşuyor yüzümde. İyi dileklerin için de çok teşekkür ederim. Toparlanmaya çalışıyorum sizin yaptığınız yorumlar gerçekten etki ediyor ruh halim üzerinde. Her şey için teşekkür ederim :') :3

      Sil

Tasarım: Şevval & Moka