Şimdi şöyle ben geçen haftaydı galiba myanimelist'e geziyordum orada Aku no Hana adlı animeyi gördüm. Taaa yaz tatilinden beri merak ettiğim bi animeydi ama ne yazık ki animeleri bırakmış olduğumdan izlemedim. Youtube'dan videolarına bakarken ana karakterin sürekli bu kitaptan alıntı yaptığını, anime için hazırlanmış videolarda sürekli Aku no Hana yani Kötülük Çiçekleri'nden alıntı yaptıklarını gördüm. Ve merak edip araştırdım hemen o gece mangasını okuyup ertesi gün de bahsi geçen eseri aldım.
Ben kitabı Varlık Yayınları'ndan aldım. İş bankası da çıkarmış Hasan Ali Yücel Klasiklerinden ama onu pek tavsiye etmedi kitapçı abi zaten çevirileri karşılaştırınca Varlık daha çok hoşuma gitti ayrıca bunda İş Bankası'nda bulunmayan kitaba dair açıklamalar var sonunda. Yazarın kitap için tasarladığı önsözler ve şiirlerde geçen karakterlerin açıklamaları var. Baudelaire sembolist bir şair olduğu için şiirlerinde bir çok karaktere rastlıyoruz -mitolojik vs-
Baştan diyeyim ben şiir okumayı sevemem. Hele Özdemir Asaf, Nazım Hikmet falan bana çok bayat gelir. Edebiyatta ikinci yeni olarak adlandırılan şair grubunu bir türlü sevemiyorum çok yapay geliyor ya ne bileyim... Estetikten yoksun duygu eksik falan -Şaka bir yana şuan aşırı gömdüm şairleri Allah affetsin...- Ben daha çok Necip Fazıl, Yahya Kemal Beyatlı, Mehmet Akif gibi daha "konulu(?)" şiir yazan şairleri seviyorum. Bu sebeple Baudelaire'e bu kadar taktım kafayı. Bu arada Baudelaire "Bodler" diye okunuyor yanlış okumayın ona göre 'v'
İlk olarak şairimiz kim oradan başlayalım. Sizlere sıkıcı kitap bilgileri vermeyeceğim merak etmeyin. Baudelaire 1821-1867 yılları arasında yaşamış önemli Fransız şairlerinden biridir. Mutsuz bir çocukluk geçirmiş, babası o küçük yaştayken ölmüş annesi başkasıyla evlenmiş falan tam Türk dram dizi. Çok bohem bi yaşam tarzı sürmüş ki zaten bunu eserlerinde çok fazla hissediyorsunuz. birazdan örnek şiir paylaşacağım kitaptan. Kitap çıkarında daha da karmaşıklaşmış hayatı. Çok fazla tepki almış, yasaklanan şiirleri olmuş. İntihara da kalkışmış ve sonunda 46 yaşında Frengi mi ne öyle bir hastalıktan dolayı vefat etmiş. Şiirlerinde genellikle eleştirel bi tutum sergilemiş. İnsanoğlunun basitliğinden, insanların cehaletinden şikayet etmiş. Tabi kadın güzelliği gibi konulara da değinmiş ve yasaklı şiirlerinden çoğu bu konu da zaten :D Diğer yasaklı şiiri ise "Şeytan'a Dualar"
Baudelaire hakkında araştırma yaparken bir çok Türk şairimizin ondan etkilendiğini öğrendim. Özellikle Necip Fazıl... Necip Fazıl çok çok sevdiğim bir yazardır. Araştırma esnasında karşıma çıkınca ayrı bir heyecan kapladı içimi. Sonralardan Baudelaire'ın şiirlerini okuyunca Necip Fazıl ile o kadar benzettim ki. Yani o olduğunu bilmesem Necip Fazıl derdim açık ve net. Daha da araştırma yapınca şöyle bir makale buldum. Benzerliklerinden bahsediyor. Size hemen göstereyim.
Çalar saat! Uğursuz Allah, korkunç, bir karar,
Parmağı bizi tehdit eder, bize der: "Hatırla! "
Bir hedefteymiş gibi dikilecek yakında
Dehşet dolu kalbinde ürpermiş ıstıraplar;
Kaçacak ufka doğru o buharı andıran
Zevk, kulisin nihayetinde bir rakkas gibi;
Her insanın bütün ömrü boyunca nasibi
Nimeti bir parça yiyor senden de her an.
Ve saniye, üçbin altıyüz kere saatte
Fısıldıyor: Hatırla! Hatırla! - Koşan böcek
Sesiyle, şimdi der: Ben 'Geçmiş Zamanım' gerçek,
Ve emdim kirli hortumumla ömrünü işte!
'Remember! ' Hatırla ey sefih! 'Esto memor! '
(Aşinasıdır hançerem bütün lisanların.)
Dakikalar o külçelerdir ki fani çılgın,
Altınını almadan atmaması doğrudur!
'Hatırla' ki zaman muhteris bir kumarbazdır
Hilesiz kazanır, bu bir kanun, her koyuşta.
Gün sona eriyor; gece büyüyor; hatırla
Susuzdur her girdap; su saati boşalır.
Yakında çalacak saat ve ilâhî kader,
Ve şan dolu Fazilet, henüz bâkire zevce,
Ne nedamet o dahi (ah! son misafirhane!)
Ve hepsi diyecek: "Vakit, koca ödlek! geber! "
-Charles Baudelaire
Kimbilir nerdesiniz,
Geçen dakikalarım Kimbilir nerdesiniz? Yıldızların,korkarım, Düştüğü yerdesiniz; Geçen dakikalarım? Acaba tütsü yaksam Görünür mü yüzünüz? Acaba tütsü yaksam? Siz benim yüzümsünüz Eğilip suya baksam, Görünür mü yüzünüz? Gitti bütün güzeller; Sararmış biri kaldı, Gitti bütün güzeller. Gün geldi,saat çaldı, Aranızda verin yer; Sararmış biri kaldı!
-Necip Fazıl Kısakürek
Şimdi pek benzer gelmiyor sizlere ama makaleyi okusaydınız ve NF şiirlerine aşinaysanız ne demek istediğimi anlarsınız -Cümle düşüklüğü :'(- Kısacası Baudelaire kendi alanında en iyisiymiş. Büyüüük şairlere ilham kaynağı olmuş. Peki ben bu şairin bu kadar nesini sevdim?
|
Bunu tek kare ile özetlemem gerekirse |
Şiirlerindeki karanlık atmosfer çok ama çok hoşuma gitti. Daha önceki Sylvia Plath yazımı okuduysanız bu tür karamsar eserlerin hoşuma gittiğini hatırlıyorsunuzdur. Açıkçası ben çok ama çok fazla toplumdan şikayet eden birisiyim. İnsanların basitliğinden, düşüncesizliğinden, sıradanlığından kısacası insanoğlunun bu kadar özenti yani farkında olmamaları beni gerçekten sinirlendiriyor. Çevremdekilerin uyuduğunu düşünüyorum, kimsenin kendi fikirleri yok, okumuyorlar, araştırmıyorlar DÜŞÜNMÜYORLAR oradan buradan duydukları gördükleri fikirleri kendilerininmiş gibi davranıyorlar. Baudelaire işte bunları eleştiriyor. İnsanların kukla olduklarını belirtiyor.
Kitabın alternatif ön sözlerinden birinde şöyle diyor
"İblis, İlk günah, İyi insan. Eğer isteseydiniz Zorbanın gözdesi olurdunuz; Tanrıyı sevmek Tanrıya inanmaktan daha zordur. Tersine, bu çağın insanları için İblise inanmak İblisi sevmekten daha zor. Herkes onun hizmetine koşulur, ama. inanmaya gelince, kimse ona inanmaz. Yüce yüceliğin İblisin.
Kitap için bir çok ön sözü hazırlanmış ama hiç biri yayımlanmamış. Hepsini sonda ön söz tasarıları adı altında toplamışlar. Şairimiz bir tane önsöz hazırlayamayacak kadar kararsız demek ki. Buradan bile ruh tahlili yapabiliriz bir nevi. Ayrıca kitap "Okura'a" diyerek başlıyor. Yani ilk şiir biz okurlara yazılmış. Orada da insanlığa sesleniyor ve insanların iki yüzlü oluşundan bahsediyor.
Kitaptan daha çok şiir paylaşmak isterdim ama burada paylaşamayacağım kadar uzunlar ve aralardan kıta paylaşırsam şiirin bütünsel sihiri bozuluyor iyisi mi siz internetten okuyun. Şiirlerin adlarını vereyim ama
*Kuğu (Victor Hugo'ya yazılmış)*
*Kendini Cezalandıran Kişi*
*Spleen (3-4 tane var hepsini okuyun güzeller)*
*Yedi İhtiyar (Bu da Victor Amca'ya)*
Ayrıca kitabın ön sözünde kitabının ne iyilik için ne de kötülük için yazıldığını, kız kardeşleriniz veya eşleriniz için değildir gibisinden şeyler yazıyor. Bilemiyorum cidden şiirlerinde yansıttığı ruhtan çok etkilendim. Bi kaç arkadaşıma gösterdim şiirleri pek sevmediler galiba herkesin zevkine de hitap etmiyor. Anlaşılması güç de olabilir galiba. Ya da benim gibi insanlığa garezi olanlar etkileniyor şiirlerden. Kısacası ben sevdim..
Umarım size biraz da olsa bilgi aktarabilmişimdir. Siz de beğendiyseniz ne mutlu bana :')) Yazıların hepsini önsözü kendim yazdım copy paste kesinlikle yok. Alırsanız bir yer için kaynak belirtirseniz memnun kalırım. Emeğe saygı :3 İyi geceler herkeseee!
Aah harikaydı bu ama. Baudelaire hep okunacaklar listemde parlıyordu ama hiçbir zaman sıra ona gelememişti. Çeşitli nedenlerden. Heh heh.
YanıtlaSilBen de şiir pek sevmiyorum ama kimi zaman hem göze hem kulağa hitap eden şiirler denk geliyor ki kendimi defalarca okumaktan alıkoyamıyorum.
Senin de seçtiklerin bu kategoriye giriyorlar işte! İnsana bir kere okumak yetmiyor. Öyle derin ve güzeller ki.
Harika bir yazı olmuş Elif. Sayende Baudelaire'i listede daha önlere taşıdım.
Yeeeeeeey yaşasın Shuu-san! Evet Baudelaire şiirleri çok derin anlamlı iki üç kez okuma gerektiriyor ki her birinde farklı bir anlam çıkarıyor insan :'> Bir an önce okuman dileğiyle *-*
SilBaudelaire'i edebiyatta bolca duymuştum ama çeviri şiirlere pek ısınamıyorum. Bir de şiir zevkimiz çok farklıymış :D İkinci yeni sevilmez miii, bayılırım :D Nazım Hikmet'de konulu şiir yazar. :))
YanıtlaSilAlırsam Varlık yayınlarından alacağım :))
Ya çeviri şiir konusunda katılıyorum gerçekten ben de sevmiyorum ama orjinali Fransızca olduğu için el mahkum :(( Nazım Hikmet'in eminim güzel şiiri vardır ama işte çoğunluğu sevemeyince iki üç tanesi de arada kaynıyor :')
Sil