31 Aralık 2014 Çarşamba

Instagram da da varıım!

Uzun süredir aklımdaydı Instagram açmak. Sonunda açtıım! Ay çok heyecanlı :3 Umarım beklediğim sonucu alırım. Şizofren gibi kalmak istemiyorum :D

Takip etmek için ---------> The Last Book Lady






26 Aralık 2014 Cuma

Jostein Gaarder: Sofie'nin Dünyası

Felsefe Tarihi üzerine bir roman

Selamlar! Bu hafta çok harika bir kitap okudum. Gördüğünüz üzere Sofie'nin Dünyası. Felsefeye giriş için mükemmel bir kitap. Ben ki felsefeye o kadar uzak bir insan bile bunu okuyup anladıysam siz kesin anlarsınız :D. 

Arka Kapak:
"Benzer insanların", yüzeysel bilgilerin geçerli olduğu çağımızda, "3000 yıllık geçmişinin hesabını yapamayan insan günübirlik yaşayan insandır" diyen Goethe'nin günübirlik insanlarından olmama yolunda ciddi bir adım.
15. yaşgününü kutlamaya hazırlanan Sofi, bir gün posta kutusunda "Kimsin" yazılı bir not bulur. Bu sorudan hareketle, bütün bir felsefe tarihinde sorulmuş soruları ve cevapları, sürükleyici bir roman kurgusu içinde anlatan Jostein Gaarder, Umberto Eco'nun "Gülün Adı"nda Ortaçağ teolojisini romanlaştırma gücünü bu kitabında felsefede gösteriyor.
Sanırım yorumlamakta en zorlanacağım kitap bu olacak. Çünkü yoruma çok açık bir kitap. Ama önce konusunu bir de ben anlatayım. Sofie Amundsen 14 yaşında bir genç kızdır. 15 yaşına bir hafta kala posta kutusunda esrarengiz bir mektup bulur. Mektupta tek soru vardır. "Kimsin Sen?". Kimdi Sofie? Bu mektuptan sonra Sofie yi bir felsefe kursu beklemektedir. Kurs devam ettikçe Sofie düşünmeye ve sorgulamaya başlar. 

İlk başlarda sadece eski dönemdeki filozofları anlatıyordu. Sonra birden işler değişti. Olaylar o kadar anormalleşti ki bi an ne okuyorum ya ben moduna girdim. Ama işleri kavrayınca ne kadar ustaca bir eser diye düşündüm. Gerçekten Felsefe Tarihi bir roman tadında ancak bu kadar iyi anlatılırdı.

Eğer kitap elinizdeyse ve sıkılıp bırakmayı düşünüyorsanız sakın bunu yapmayın! Devam edin. Sabırla okuyun. Çünkü sizi bir sürpriz bekliyor (:  


Kitaptan Bir Kaç Kesit
Çinli bilge Chuangtze şöyle der: Bir kere rüyamda kelebek olduğumu gördüm. Şimdi artık rüyasında kelebek olduğunu gören Chuangtze miyim, yoksa rüyasında Chuangtze olduğunu görmekte olan bir kelebek miyim bilmiyorum. 
...
"Başkalarını sırf kendi çıkarlarımızı sağlamak üzere kullanmamalıyız. Çünkü; her insan kendi başına bir amaçtır. Ama bu sadece başkaları için değil, kendimiz içinde geçerli. Bir şey elde etmek uğruna kendimizi de araç olarak kullanmamalıyız.. "
...
 Kim olduğunu belirleyememesi komik değil miydi? Ya kendi görünüşünü belirleyememek biraz fazla kaçmıyor muydu? Arkadaşlarını seçebilirdi belki, ama kendisini seçmemişti. Hatta insan olmaya bile karar vermiş değildi. 
...

“Çoğu insanın hayatın ne kadar güzel olduğunu anlamak için önce hasta olması gerekiyordu ne yazık ki. Ya da en azından posta kutusunda esrarengiz bir mektup bulması…”


16 Aralık 2014 Salı

Neil Gaiman: Mezarlık Kitabı

 Neil Gaiman320İthaki Yayınları


Arka kapak tanıtımını yukarıdaki resimde ve başka bir yayınımda var diye eklemiyorum. Tanıtıma gitmek için Tık Tık
Eveeeeeeeeeeeeeet! Aslında ardarda aynı yazar okumak istemedim ama birden bire kendimi bunu bitirmişken buldum. Kitap çok tatlış öncelikle :3 

Jack adında katilimiz var. Bu katil kitabın başında bir aileyi katlediyor. Ama tesadüfen bir bebek sağ kurtuluyor. Evin karşısındaki mezarlığa giden bebek orada yeni bir aile ve dostlar buluyor. Hem de onun gibi olmayan dostlar. Ölüler.. Mezarlıktakiler çocuğa "kimseye ait olmayan" manasına gelen Nobody Owens ismini veriyorlar. Ve Bod'un büyümesiyle çeşitli maceralar yaşanıyor.
Çok güzel bir kitaptı. Okuyunca bi an mezarlıkta yaşamak istedim :D. Hayaletler, cadı kız, okuldakiler falan o kadar eğlenceli anlatılmış ki masal tadında ilerleyen bir roman olmuş. Yalnız sonu çok dramatik bitti.  Ama bir o kadar da etkileyiciydi. Sonu konusunda hala kararsızım. Şimdi düşününce güzeldi hatta süprizliydi diye düşünüyorum.

Okumanız dileğiyle... 

 
Tasarım: Şevval & Moka