30 Ağustos 2015 Pazar

Ağustos Favorilerim!

Selamlaaaar! Nasılsınız? Ben iyi gibiyim sanırım. Ankara'da havaların serinlemesiyle derin bi nefes aldım diyebilirim. Temmuz ayında favorilerim yapmıştım. Benim çok hoşuma giden bi konsept oldu bu favorilerim şeysi. Sizlerin de beğendiğini düşünerek Ağustos ayının favorilerini yazacağıım :3

Veeeeeeee bugün 30 Ağustos! Milletçe Zafer Bayramı'mız Kutlu olsun!

1) Favori Animem: Haikyuu! ve Kuroshitsuji kesinlikle! Hani geç tanıdım erken kaybettim derler ya hah! Aynen :') Haikyuu! 25 bölümlük kısacık bi şey. İlk sezonu yani. Spor animesi zaten. İkinci sezonu ekim de çıkacakmış! Lalallalala :3 Ama bunun son 5-6 bölümünü izleyemedim o yüzden bloga yorumunu girmedim. Vee Kuroshitsuji... Allahım ben tüm yaz buna başlayacaktım başlamamıştım ne kadar salak bi insanım allah belamı versin ya. Tam okulların açılmasına 1 ay kalmış ben tuttum 3 sezonluk animeye başladım. İlk sezonu bitti tabi. Ama yine bloga yorumunu giremedim ,-,

Hinata şapşiği :3

Ve enişteniz Nishinoya ;)) ghfjf


Hatırlarsınız belki bunları çizip atmıştım . Bunlar hep Haikyuu'dan :')


Bu ikisi de Kuroshitsuji'den *-*

2) Favori Mangam: Bu ay Fruits Basket ve Karneval okudum. İkisi de yarısına kadar ;-;. Ama Fruits Basket çok güzel yaa *-* 1999 yapımı bi Shojou manga. 100 bölümcük WOOAH! Ben 35'li bi şeylerdeyim. Ama çok tatlış yaa. Bitirmeden bloga yorumunu girmediğim için ondan da haberiniz yok dghdfkghh. 
EDİT: ARKADAŞLAR ORANGE FİNAL YAPTI İNANABİLİYOR MUSUNUZ?! VE BEN FİNALİ BEĞENMEDİM ALLAHIN CEZASI MANGAKA....


3) Favori Şarkılarım: 

SID- Monochrome no kiss
Kuroshitsuji Opening :')

Nano- Hysteria
Nano sever biri olarak akustiklerine ayrı bayılıyorum *-*

Chelsy- I will. 
Ya bu şarkı çok güzel.. Ezberledim resmen ;c

Amy Macdonald- This is the life
N1'da tesadüf eseri denk geldiğim beni ilokul yıllarına götüren şarkı :') Belki ilk dinlediğim ingilizce şarkılardandır :'') Tşk N1


4)Favori Ürün: Kozmetik blog gibi olacak ama hgdfghj Yves Rocher'dan Çin Bahçeleri'nden Yeşil Çaylı roll-on. Allahım kozmetik ürünlerinin kokularından nefret ederim. En hafifleri bile bana ağır gelir ama bu o kadar güzel ve hafif kokuyor ki. Bunun varsa parfümünü almayı düşünüyorum. Böyle kullanınca buram buram yeşil çay kokuyorsunuz. Aşırı ferahlatıcı. Ve üründen de memnun kaldım :3 Ürünü incelemek isteyenler Tık Tık
5) Favori Uygulama: Ib adlı rpg oyun. Bu oyunu kim bulduysa anasına hem sövüyorum hem dua ediyorum. Ya bu nasıl oyun vicdansız allahsızlar piskolojim bozludu yeminle. Kafayı yiyorum oynarken. Oyunu aşırı tesadüf eseri keşfettim. Hikayesini bloga ayrı oyun yayını olarak gireceğim. Ama çok harika bi korku rpg oyunu! 


Şu görüntülerin güzelliğine bakın :')

Son olarak Gary <3 yazıp Fangirllüğümü sonlandırıyorum.

6) Favori Kitabım: Bu ay çok fazla kitap okumadım. Artık eskisi kadar çok okumuyorum. Cidden üzülüyorum ya. Eski kitap okuma alışkanlığıma dönmek istiyorum. Bu ay Kız Kardeşim İçin'i okudum. Ve kesinlikle muhteşem ötesiydi! Mutlaka ama mutlaka okumalısınız. Zaten övgülerimi ve kitap hakkındaki düşüncelerimi bloga yazmıştım. Yoruma ulaşmak için Tık Tık


Bu ay favorilerim bu kadar! Bir sonraki yayında görüşürüz :3








26 Ağustos 2015 Çarşamba

Ne Yapacağımı Bilmezken

Selamlaaaar! Nabersiniz? Valla ben bir haftadır falan ne yaptığımı, nasıl olduğumu bilmiyorum. Ciddiyim. Dün naptım diye düşünüyorum. Ne anime izledim, ne kitap okudum, ne yemekle uğraştım. TV'de izlemedim... Naptım lan ben tüm gün..?! Ondan önceki günler de böyle ne yaptığım hakkında bi fikrim yok. Günlerimi aşırı boş geçiriyorum.

Dün değil ondan önceki gün pazar mıydı işte neyse ne uzun süredir konuşmadığım bi arkadaşımla mesajlaşıyordum. O da benim gibi üniversiteye hazırlanıyor. Bana nereyi istiyorsun diye sordu. Bilkent Sinema Televizyon dedim. Arkadaşım İzmir'de oturuyor. Kendisinin hedefinin İstanbul Koç Üniversitesi olduğunu biliyordum.... Bi kaç yıldır hayali o. Bilen bilir Koç Ünv namını, şöhretini. Yani ben o üniversitenin adını google da bile aratamam yani öyle bi yer. İşte ben Bilkent diyince "Kanka Bilkent'te eziyolarmış bizim bi akraba bilkentte okuyodu annesi ona 10 binlik araba alayım sana dedi bu yıl onla gidersin daha sonra daha iyisini alırız diye. Kız çıldırmış ben o okula o arabayla nasıl gideyim diye. Dalga geciyolarmış orda" Ben bunu duydum bi elim ayağım dolaştı. Bir de burslu şistiyorum çünkü Bilkent çok pahalı bi üniversite. Hani züppe yeri olduğunu biliyordum ama bu kadar değil.. Annemlere anlattım. Annemler de "Sen o tür şeyleri kafaya takan biri misin?" dedi "Anne yani söylentiler doğru mu? O kadar züppe bi okul mu?" dedim. Annemler sessiz kaldılar.... YANİ BİLKENT'İN KÖTÜ ŞÖHRETİNİ BİLMEYEN BİR BENMİŞİM! Tabi bunları duyar duymaz hemen bilgisayara koştum ve araştırma yapmaya başladım. Ekşi Sözlükte yazılanları okuyunca tamam dedim ben hayatta bu okula gitmem.

Bunun sonucunda kaldım mı ben okulsuz! Ankara'da okumak istiyordum hem ucuz, öğrenci şehri hem de üniversite de ailemin yanında olacağım diye masraf da çıkmaz bana diye düşünerek. Ama şuan Ankara'da kriterlerime uyan ve istediğim bölümle ilgili bana imkan sunacak bir üniversite bile yok. İstanbul okumak isteyeceğim son şehir. Hatta İstanbul her şeyim için son şehir (Allahım şuan aşırı büyük konuştum shgfhjgf) İşte ben kara kara düşünürken Yurtdışındaki üniversitelere bakmaya başladım. Yakın bi aile dostumuzun oğlu California'ya bi Türk Kurumuyla okumak için gitti. 4 yıl orada kalacak tatilde falan geliyor ama. Dil sorunum yok, kendi başıma da yaşayabilirim ancak araştırdığım okullar not puanından çok sosyallik falan onlara bakıyorlar. Okullara kabulüm aşırı düşük ihtimal yani. Orada bizdeki gibi tercih değil. Tek tek başvuru yapıyorsun. Senin hangi kulüplere gittiğinden neler giydiğine kadar bakıyorlar. Ve ben bu konuda çok eksiğim. Bloggerler, bookstagramlık sayılmıyorsa sosyalliğim yok. Onun dışında bi şey daha var belki de en büyük etken.

Yurt dışında okuyacaksam en az, rahat bi 10 yılı gözden çıkarmam gerek. Bu demek oluyor ki 10 yıl boyunca bi oarada bi burada düzenli hayatım olamayacak demek. neden 10 yıl diye sorarsanız. 5 yıl okul. 2 yıl Master desek 2 yıl da yüksek lisanstı falan filan. Yani gittin mi dönüşü çok zor. Aşırı büyük bir karar ve geri döndüğümde buraya ayak uydurmam aynı derecede zor olur.

KIsacası ne yapacağımı bilmiyorum. İstediğim bölüm o kadar karmaşık ki. Sinema Televizyon bölümü demek işsizlik demek. Türkiye'de, okuyanların %80'inin işsiz olması demek. 12 yıl okuduktan sonra işsizlik en son isteyeceğim şey. Kafam karışık. Hedef değiştiremem. Bölümüm TM zaten Hukuk, Pdr ve Anasınıfı Öğretmenliği gibi şeyler ancak olur. Geri kalan meslekler MF'den alıyor. Ben bu meslekleri de yapamam. Allahım lütfen bi çözüm yolu,çıkış sun bana.. Lütfen...

21 Ağustos 2015 Cuma

Tamagoyaki Yaptım (Aşırı Düşük Bütçeli Yemek Yayını)

Selamlaaaaaaaar! Dün tutturdum Tamagoyaki yapıcam diye. Annemler tabi anlamıyorlar. Anlatıyorum annem diyor ki "Omlet yapacaksın yani".... He anne omlet yapcam. Neyse ben gece saat 00.00 da yaptım shgdfjhdgj Bilmeyenler için;



Böyle yumurtayı toparlamak usulüyle yapılan bi şey. Normalde baya malzemeyle yapılıyor. Ben evde bulabildiğim mazlemeleri kullandım;

-3 Yumurta
-Bir yemek kaşığı süt
-İnce kıyılmış bir yemek kaşığı biber
-Yine ince kıyılmış maydonoz
-Bi tutam karabiber
-Bi tutam köri 
-Bi tutam tuz otu ( Normal tuz da kullanabilirsiniz ben farklı tat versin diye tuz otu kullandım)
-Damak zevkinize göre baharatlar, sebzeler.

1) Önce yumurtayı çırpıyoruz. Mikser kullanmanıza gerek elde kolayca oluyor. Çırpma işlemi bitince sütü ekliyoruz.

2) Sütle biraz daha çırptıktan sonra ufak bi süzgeç yardımıyla malzememizi farklı bir kaba süzüyoruz. ( Arkadaşlar ben bu adımı çok saçma diye yapmamıştım. Meğersem yumurtanın çırpılmamış akı içinde kalmasın diyeymiş. Eğer süzmezseniz yumurtayı ocağa dökünce yumurta akı baloncuk baloncuk oluyor dhgfjhfj Deneyimledim valla oluyo dhgfkdf)

3) En son sebzeleri ve baharatları ekleyip son kez karıştırıyoruz. Tamaaaaam malzemelerimiz hazır.


Tavayı yağladıktan sonra kepçeyle teflona koyuyoruz. İyice piştiğinden emin olduktan sonra pişen kısmını spatula yardımıyla yuvarlıyoruz. Aşağıdaki gibi. Sonra tekrar bi kepçe ile dibine döküyoruz. Dikkat hepsine değil sadece pişen kısmın dibine.


O kısım da pişince tekrar yuvarlıyoruz. Zaten dibine döktüğünüz için parçaların birbirine kaynaşmış olması lazım. Sonra yine karışımı döküyoruz. Bu işlemi malzeme bitene kadar tekrarlıyoruz.


Anlamayanlar için. 1 numaralı kısım pişen kısım. Taradığım ve 2 ile numaralandırdığım kısım dibine dökülen yeni karışımımız. Yuvarladıktan sonra yumurtayı biraz tavada yukarı sürükleyin ki yeni malzemeye yer açılsın dgfjdhg


En son bu hale geliyor. Artık Tamagoyakinizi yiyebilirsiniz :D Ben üzerine bakalım nasıl olacak acaba ehuehueh diyerek ketçap ekledim. Fena olmadı. Yaparım bi daha büüyük ihtimalle hem lezzetli hem de kolay *-*


İnternette bu gifi buldum ama yapan aşçı hunharca yumurtayı yuvarlamış sürekli. Kolay gelen böyle yapabilir ama bence daha zor çünkü yumurtanın bi ucunu kıvırmak bile zorlarken hepsini dağılmadan rulo yapabilmek yetenek işi hggjffbdhfh.



HERKESE AFİYET OLSUUUN!











19 Ağustos 2015 Çarşamba

Kitap Yorumu: Kız Kardeşim İçin -Judi Picoult

Selamlar! 
Normalde türü dram olan kitapları pek okumam çünkü pek duygusal bi insan olmadığım için sonunda ağlamayınca veya duygulanmayınca sinirlerim bozuluyor fhghfdkjf. Ama bu kitabı aşırı övdüler ve çok merak ediyordum. Sonunda okuma fırsatı buldum. 
Konusu;Anna hasta değil, ama ön üç yaşına dek sayısız ameliyat, nakil ve operasyon geçirdi, iğneler vuruldu. Hepsi ablası Kate'in çocukluğundan beri yakasını bırakmayan lösemiyle mücadele edebilmesi için. Kate ile tam doku uyumu olması için labarotuar ortamında genleri özel olarak seçilen özel üretim bir çocuk olan Anna, ablasına ilik verebilmesi için dünyaya getirilmişti - bu rölünü ve hayatını hiç sorgulamadı… bugüne dek. Şimdi ise ergenlik çağındaki çoğu genç gibi Anna da gerçekte kim olduğunu sorgulamaya başlıyor ve sonunda çoğu insan için akla getirmesi bile mümkün olmayan bir karar alıyor; ailesini paramparça edecek ve sevdiği ablası için belki de ölümcül sonuçlar doğurabilecek bir karar. Çok önemli etik tartışmaları körükleyen kışkırtıcı bir roman olan Kız Kardeşim İçin, bir ailenin ne pahasına olursa olsun verdiği hayatta kalma mücadelesini ve ibret alınacak bir ahlak öyküsünü anlatıyor. "Picoult'nun son romanı ile uykusuz gecelere hazır olun. Sadece, elinizden bırakamayacağınız bir hikaye dersek, bu eserin hakkını yemiş oluruz. Elinizde tuttuğunuz muhteşem, yürekleri dağlayan, tartışmalar ve ikilemlerle dolu, dürüstçe anlatılmış bir kitap."Booklist"Picoult son derece karmaşık bir konuyu cesurca ve açıkça ele alıyor ve kitabına insanın içini burkan, inanılmaz şaşırtıcı bir nokta koyuyor."
Valla ne desem, nasıl başlasam bilmiyorum ama gerçekten çok etkilendim. İlk kez bi kitabı okurken sıkıntı yaşadım. Yani kendimi ben olsaydım ne yapardım diye düşünmekten alıkoyamadım üstüne üstlük cevap da bulamadım buna. Anna'ya hak veriyorum böbrek vermek riskli bir iş, ama ablası ölecek o zamanda. Hani çok affedersiniz bi tabir vardır ya İki ucu b*klu değnek aynı o hesap. Ailenin yaşadıklarını göz önünde bulundurursak annesinin pskilojisinin normal olmasını zaten bekleyemezsiniz. Yani kitap sizi çıkmaza sokuyor çok ciddiyim...

Kitabı okuyorum bi yandan şöyleyim "Allahım napacaz kızım ölüyor" hdfjhgajdf. Öyle bi okumuşum ki sanki Kate'yi ben doğurmuşum onun annesiyim kızım yaşasın diye çırpınıyorum :D Kitap 490 sayfa 300 sayfasını bi gecede okudum. Sonra baktım etkileniyorum bi gün ara verdim. Sonra dün gece bitirdim ama zombi gibiydim djhnfjhk. Yani ben 500 sayfa boyunca yaşam mücadelesi verdim, kızımı kurtarmaya çalıştım. BEN ANNE OLDUM :'). Çok zor valla arkadaşlar ciddi diyorum sevdiğiniz birinin her gün gözünüzün önünde eriyip gitmesini seyretmek çok zor.. Kitap olarak okumuş olsam bile o kadar etkilendim ki..

Kitabı okutan bir diğer şey de yazarın üslubu. O kadar etkileyici bir dille yazılmış ki sıkılmanız mümkün değil. Kitabı yorumlarken bile zorlandım gerçekten beni bile derinden yaralayan bi kitap oldu. Söyleyecek çok şeyim var ama cümleleri toparlayamıyorum... :( BU KİTABI OKUYUN!


Kitabın bir de filmi var. 2009 yapımı. Anne rolünde Cameron Diaz var :'). Ben tabi ki kitap diyorum yine. Ama filmini de izlemek istiyorum tabi ki! 




Şunu da demeden geçemeyeceğim. Kitapta sevdiğim bir diğer karakter de Jesse yani abileriydi. Neden bilmiyorum ama kendimi ona yakın hissettim. Kitabın hiç öyle biteceğini tahmin etmezdim.. Yani OOOOOOOOOOOOF OOOOOF KAPPE DÜNYA :C


14 Ağustos 2015 Cuma

Korku Mimi o.O

Kinu beni korku mimine davet etmiş çook teşekkür ederim1 Ben de her zamanki gibi Shuu-san, Kitsune ve Yaren'i mimliyorum! İyi ğlenceler 3:)

Haaa Kinu bunu bi testten almış. Onun da linkini şuraya ekleyelim. Şuraya.

Başlamadaaan şunu da bi dinleyin nihahahaha 3:)

One, Two Freddy's coming for u, (Bir, iki Freddy senin için geliyor)
Three, Four better lock your door, (Üç, dört kapını kitle)
Five, Six grab your crucifix(Beş, altı Haçı sımsıkı tut)
Seven, Eight better stay up late, (Yedi, sekiz geç yatmasan iyi olur)
Nine, Ten Never sleep AGAIN.... (Dokuz, On Bir daha uyuyamayacaksın)
(Çevirisi bana aittir bb)


Bi de yağmur yağıyorr, şimşek falan bfhhjg Çok hoşuma gitti bari mim bitince korku filmi izleyeyim. Not: Korku duygum pek yoktur.

1-Geçmişine inip korkularının temelinden başlayalım.Küçükken seni en çok ne korkuturdu?
Arılar.

2-Peki artık büyüdün ama yinede korktuğun çok şey var.Nasıl bir atmosferde(yerde,mekanda)bir gece yarısı yalnız başına kalsaydın daha çok korkardın?
Arılarla dolu herhangi bi yer.

3-Kabuslarında ne görürsen bütün gün etkisinden çıkamazsın?
Arı istilası 

4-Düşündüğünde seni ne çok gergin hissettirir?
Arı vızıldaması

5-Yurtdışındasın ve ilk Cadılar Bayramı deneyimin.Nasıl bir kostüm giyerdin?
Samara olurdum sanırım.

6-Olmasın tabi ama biri/bişey evine girip seni öldürmek istese nereye saklanırdın?
Saklanmazdım ama illa gerekecekse terasa çıkardım.

7-Ruhani varlıklar sence gerçekten aramızdalar mı?
Tabi ki

8-Yaşadığın en kötü his nedir?
Bugün beri arı soktu...

9-Bir korku filminin olmazsa olmaz unsuru ne olmalıdır sence?
Arıla- şaka şaka jfhgkjhb Saçları uzun suratının yarısı yanmış elinde parçalara ayrılmış bi oyuncak tavşan taşıyan uzun gecelikli bir kız çocuğu

10-Son soru:Hiç doğaüstü olduğunu düşündüğün bir durum yaşadın mı?
Şey... Evet ama buraya yazamam üzgünüm :c

Demiştim pek korkmam diye dfgjhdg. Sadece arıdan korkarım ve bugün paten sürerken arı soktu boynumu... Kabus gibiydi! Neyse ben şu yağmur dinmeden korku filmi izleyeyeyim *-*

EDİT: Korkunçlu gif koyacaktım ama aramızda hassas olan arkadaşlar vardıur diye koymuyorum hadi yine iyisiniz gfjhhjfkjk





11 Ağustos 2015 Salı

Temmuz Favorilerim!

Selamlaaar! Yine ben gfhjdgh. Ne çok konuştun sus Elif diyebilirsiniz ama yazacak çok şey birikti napabilirim :c Şimdi Temmuz ayındaki favorilerimden bahsedeceğim. Biliyorum bunu genelde youtuberlar yapıyor ama ben de yapmak istedim çünkü bu ay çok güzel şarkılar, uygulamalar ve tadlar keşfettim!

1- Favori yiyecek, içeceğim: Buzlu soğuk sütlü kahve. Şimdi nasıl diyeceksiniz. Eğer benim gibi fakirseniz ve Starbucks gibi mekanlara para vermek istemiyorsanız evde yapabileceğiniz aşırı serinletici bi içecek kendisi! Önce normal neskafe ya da sütlü kahve yapıyorsunuz. Sonra onu bi kaba döküyorsunuz. İçine isterseniz erimtilmiş çikolata, isterseniz de damla çikolata ekliyorsunuz. Sonra iki üç dört tane buz. Onları mikserden geçiriyorsunuz. Ve BAM! böyle lezzetli bi şeyler oluyor. Anlamadıysanız yakında buna özel bi yazı da yazabilirim djgdfjhgd



2- Favori şarkı(ları)m: Bu ay depresyon modunda olduğum için hep slowlar ön plandaydı.

Allahım bu şarkı ağlatacak beni...


Bunu da dinleye dinleye ezberledim artık... :(

Akatsuki No Yona ending 2 :(

Kalbiğm :(

Bunun da tam nakarata girerken ki kısmı çok hoşuma gidiyor :(

3- Favori telefon uygulamam: 8track! Allahım bu ne güzel bimüzik uygulamasıdır. Spotify'dan nefret etmiştim ama bu harikulade *-*

4-Favori Animem: Aslında Rokka No Yuusha ile Charlotte olabilir ama onlar daha bitmedi. Temmuzda Akatsuki No Yona'yı izledim. Ve çok güzeldiiiğ *-*


5- Favori Kitabım: We Were Liars! Allahım ne muhteşem kitaptı. Yakında bloga gireceğim yorumunu. Sonu tam allak bullak etmişti beni... Ah plot twist aaah..


Bunu her ay yapmayı düşünüyorum. Nolmuş genelde youtuberlar yapıyorsa? Biz de blogger değil miyiz dgfjdhg


Anime Karakter Çizimlerim Vol2

Yeni çizimlerle karşınızdayım! Beğendiklerimin yanında içime sinmeyenler de var tabi ki. Ama olsundu...

 
Hinata Shoyou! .3 İlk keçeli kalem çizimim.

 
Nishinoya Yuu. Bu da ilk mangadan bakarak çizdiğim sanırım.

Hirunuka No Ryuusei'den Mamura. Pek severim kendisini :D

Fairy Tail'den Lucy. Bunu boyadım şuan ama berbat oldu :'c

Veee Naruto'dan Kakashi! Boyasamıydım falan derken Lucy'den sonra riske girmek istemedim. Kalsın böyle ya :D

 
NaLu :'3

Ya bu berbat oldu dhfgjfgh Natsu... Üzgünüm :c

Boyayarak berbat ettiklerim vol3564757. Miraii Nikki'den Gasai Yuno..

Giderek çizimler kötüleşmiş yalnız gdfjhgjj. Ama çizim sırasına göre eklemedim buraya. Yani ilk ikisini dün çizdim mesela ona göre :D Neyse ya bu da burda dursun... Bir de kuzenlerimle ilgili sizinle dedikodu yapacaktık ama annem blogu gördü ve dedi ki "Nodon kozonlorono oloştoroyoson" yani uzunbi süre dedikodu yapamayacağız :C Gommene :(


Lisa'dan bir Mim!

Selamlaaar! Lisa beni çok tatlı bi mime etiketlemiş. Çok eğlenceliiğ! Hemen yapmalıyım. Bende Shuu-san, Yuu ve Zuri'yi mimliyorum :3 İyi eğlenceleer ^^

1- Zaman makinen olsa ilk önce hangi devire giderdin?
Kesinlikle Orta Çağ'a gitmek isterdim! O kabarık etekli Viktorya dönemleri hep çok ilgimi çekmiştir. Bir de devir olarak değil de şu "Üsküdara gideriken aldı da bir yağmur" İstanbul'u varya hah! İşte o zamanki İstanbul'a gitmek isterdim. Böyle mendil falan fırlatırdım çok eğlenceli olurdu ehehehe

2- Bir animenin içinde olduğunu fark etsen (ve en sevdiğin animenin) ne yapardın?
Güzel soru... Hmm.... 

Anamgile selam yollardım dhgfjfhg

3-)Diyelim ki elinde bir içecekle yürüyordun ve pahalı giysili,elit bir kadının üstüne yanlışlıkla döktün. Kadın sana bağırıp duruyor ve etrafındakiler sana bakıyor ne yapardın?
İlk başta özür dilerdim. Baktım bağırmaya devam ediyor "SANKİ BiLEREK DÖKTÜM HA ALLAM YARAPPİM" diyerek ordan sıvışırdım .S.S.S.S.S

4-)Sabah kalksan ve dünyanın en zengin kişisi olsan ne yapardın?
Geri yatardım. Niye uyandım ki!?

5-)En sevdiğin kitabın ve ya manganın en sevdiğin cümlesini yaz.
Ay ben gülerim gfjfhjhg

6-)Aklına gelen her hangi bir japonca kelime yaz ama düşünme aklına dank etdiği anda hjkjsj :D
Çok saçma olacak ama "Ore ni kateru no wa ore dake da" yani "Beni yenebilecek tek kişi yine benim" Bu egoist cümlenin sahibi Aomine Daiki!den başkası değil! Ama aklıma ilk böyle bi kelime geldiği için kendimi kutluyorum fgydufyg

7-)En çok hangi anime yazarı ve ya mangaka ile gõrüşmek isterdin?
Orange mangasının mangakası olan Takano İchigo ile görüşmek ister, Kakeru'yu öldürmesin diye yalvarırdım ve manga okurken kalp sağlığımı tehdit ettiği bahanesiyle hastane parası isterdim hdfgjdh

Anime olarak da Mashima ile görüşür kıyıya köşeye beni çizip Natsu'yla evlendirmesini söylerdim :D Eğer kabul etmiyorsa da artık mangaya NaLu eklesin diye baskı yapardım :D


Mim için teşekkür ederim Lisa! :3

10 Ağustos 2015 Pazartesi

Şu şarkıyı dinlesenize *-*

Selamlaaar! Senpailerimden muhteşem bir şarkı öğrendim *-* Aslında şarkıyı çoğumuz duyduk. Nerde peki? Ao Haru Ride'ta. Hani Futaba Kou trene binerse ondan vazgeçeçecğim falan diyordu hah! İşte tam o sırada arkaya bi şarkı koymuşlardı... Ooof of mükemmeldi.. Şarkıya bakacaktım bölüm sonu ama unutmuşum üzerinden kaç ay geçti dhgfjfhgj. Neyse dinlesenize fgjgh


Sanatçının adı Chelsy'miş. Ay muhteşem değil mi *-*

8 Ağustos 2015 Cumartesi

Te"Oq"

*Yazının başlığının ergenliğine kusura bakmayın lütfen :D*

Selamlaar! diye gireyim yazıya her zamanki şekilde. Bu yazıyı okuyanlar Teog'a girenlere hitap edecektir. Eğer benim gibi üniversite sınavına girecekseniz okumayabilirsiniz ama SBS nostaljisi yaşayacaksanız okuyun dgfjhdfjg Not: Lütfen biri benim için bu yazının ünv versiyonunu yazsın!

Canım arkadaşlarım, önünüzde zorlu bir sene olacak falan filan fıstık... Zaten bunları duyacağınız için bu tür klişe şeyler yazmak istemiyorum. Şuan benim amacım eğer sınavdan beklediğiniz başarıyı elde edemezseniz sonunda neler olacağı ile ilgili spoiler vermek ;D

Şimdi;
Büyük ihtimalle aileniz sizden bunu bekliyor;


Sizin yaptığınız ise yine büyük ihtimalle şu;



Yanlış tahmin ediyorsam affedin. Ama ben de bu dönemden geçtiğim için az çok tahmin edebiliyorum. İşin aslı şu ki benim 8. Sınıf dönemim aşırı sorunluydu. Yani çok problemli bir öğrenciydim. Bende hiperaktiflik olduğu için kıpır kıpırdım ve yerimde duramazdım. Dershanede  2 kez sınıf değiştirdim öyle düşünün. Sonunda beni müdür kendi sınıfına almıştı dhgfjdfjgh. Okulda ise durumum felaketti. Ders olarak demiyorum. Ders olarak her zaman orta derece bir öğrenciydim. Ya hani okulun en iyi sınıfındaki 60 alan kız vardır ya hah işte o bendim :D Okuldaki sınıfım aşırı iyiydi zaten okuluyn ilk 20 si ful bizden çıkıyordu öyle diyim. Böyle olunca işte ister istemez bende bi aşağılık kompleksi oluştu. Yapamıyorum, yapamacağım, herkes iyi liseye giderken ben kız mesleğe falan gideceğim. Ya abi kendimi o kadar hazırladım ki kız meslek fikrine ders çalışmak yerine dikiş falan dikeceğim nerdeyse djhgkfdjhf. Durum böyle olunca annemler de üzülüyor tabi kı. Annemler üzülünce ben daha da kötü oluyordum. İster istemez bir baskı oluşuyordu üzerimde. Bir de benim abim çok başarılı bi öğrenci ki hala öyle. Kazandığı okul Ankara'nın en iyi 3. okulu. Bir de benden bir yaş büyük. Annemler başarıya o kadar alışmışlar ki bende hüsrana uğradılar. Benim piskoloji de alt üst tabiki. Onlara yük oluyorum falan diye düşünüyordum..

Şimdi eğer siz de benim gibiyseniz. Gerçi daha tatildeyiz okul döneminde bu durumlar daha yoğun olur am öncelikle kafanızdan şunu atın "BAŞARISIZ OLACAĞIM" .  YOK BÖYLE BİR KAVRAM! Bu bir yarışma değil ki başarısız olasınız. Kendinize hedef koyarsınız ona ulaşamazsınız.. Bunu başarızsızlık olarak görmeyin lütfen. İnanın bana lise konusu çok aldatmacalıdır. Ben bulunduğum liseye 9. olarak girdim şuan sonuncu olmaya adayım jhdghfdg. Yani iş sizde bitiyor. 

490'lık okulla 400'lük arasındaki fark ne? Öğretmenleri falan diye düüşünüyorsunuzdur belki ama hayır. Size örnek vereyim benim okulum ortalama 440'lık bir okul. Atatürk Anadolu ise 490'lık Ankara'nın en iyi okulu. Ama ben buna bizzat şahit oldum Atatürk Anadolu'da ders anlatılmıyor. Öğretmenleri tamamen fosil, Öğrencilerin çoğu kendi çabalarıyla bir yere geliyor. Benim okulum  çok sıkı ve öğretmenleri köklü, deneyimli. Ha fark nedir en basitinden arkadaş çevresi. İşte bunda biraz değişiyor. Çünkü okuyacağınız okulun kişileri sizi çok etkiler. Sırf puanınız yetiyor diye kötü çevreli okullara gitmeyin. Bu konuda zaten gerekli bilgilendirmeyi tercih döneminde öğretmenleriniz yapacaktır. 

Ya bu dönemde bizi yarış atına çevirmişlerdi. Şimdi nasıl bilmiyorum ama beynimize şunu kazımışlardı "YA HEP YA HİÇ" Şimdi düşünüyorum da aşırı saçma geliyor. SBS hayatımın belki en hafif sınavıydı ama o yaşta benim omuzlarıma yüklenen sorumluluk en ağırı gibi geliyor. Tam 12-14 yaşarı böyle ergenlik, duygu karmaşasına girilen dönem. Hem duygusal manada gerginiz hem de sınav stresi yüklenince işin içinden çıkılmaz bir hal alıyordu. Lütfen siz buna kapılmayın. Gözünüzde bu kadar büyütmeyin şu teogu. Asıl film üniversite sınavında arkadaşlar dhgfdfkjhg.

Siz kendi sınıflarınızda. kendi arkadaşlarınızla giriyorsunuz. Bu avantajı kullanın. Biz okulun son haftası bambaşka okullarda, bambaşka insanlarla girmiştik sınava. Sanki kendi okulunuzda bi fen sınavı gibi düşünün. Ve şunu unutmayın sonunda ölüm yok. Başarısız olunca ailem hayal kırıklığına uğrayacak diye düşüneniniz varsa sizleri sizden iyi bir de aileniz biliyor. Onlar sizin nasıl bir başarı elde edeceğinizi biliyorlardır. Bu konuda endişeniz olmasın. Ben mesela onlara yük olduğumu düşünürdüm. Şimdi diyorum ki onlar benim ailem. Bana bu imkanları sunmaları zaten gerekiyor. Yük falan olmuyorum. Ben 380 de alsam 440 da alsam onlar beni sevecekler zaten. 

Kendinizi hayal kırıklığına uğratmamak için gerçekçi hedefler koyun. Mesela ben 470 lik okul hedef koymuştıum dhgfjdfgjh Nalakaydı lan ben hayatımda 400 almamış insanım 470 lik okul neyime fhgjfdgh Hala hatırladıkça gülerim. Başaracağınıza inanıyorsanız koyun. Ancak benim gibiyseniz önce normal okullardan başlyıp, deneme sonuçlarınıza göre hedefi yükseltebilirsiniz. 

Sizi esir almasın bu sınav. Siz daha çocuksunuz hala gidin gezin dershanelere kapanmayın. Benim 6-7-8 full dershaneyle geçti.. Bunalım... Depressed... Bir de sizin sanırım 4 tabe miydi 2 mi ne bilmiyom tam kaç taneydi birinde beklediğiniz gibi geçmezse "Neden olmadı" değil "Nasıl olacak"
diye düşünün. 50 kez dedim belki ama mutlaka bir lise olacak o yüzden kendinizi pek kasmayın.

Bir de şu olabilir çalıştım ama olmadı. Krdş senin kapasite bu kadar demek ki. Çalışmasan daha kötüsü olacakmış o zaman. Hayırlısı buymuş diyin geçin. Zor biliyorum ama ben bu hayır işlerine aşırı inan bir insaın. eğer ben elimden geleni yaptığım halde olmadıysa derim ki içimden "Haaa demek ki böyle olması gerekiyormuş bunun da" 

Şimdi o kadar konuştum peki ben SBS'de ne yaptım?  Bakın ben 385 alan biriydim sürekli. Sınava son ay çalıştım sadece, günlük 30 soru çözerek SBS'ye girdim. Hani her gün dershanedeydim ama uyukluyordum. Son ay yumurta kapıya dayanınca kitap açtım. Sınavda da jshfdjydgjhfdjhgb Allahuekber rjhfdgjfghhnfg. Sosyal ve İngilizce full Türkçe 3 yanlış Fen 5 yanlış, matematik 7 boş 10 yanlış dhgfdfhghıfı VE BEN 410 ALDIM! Nasıl oldu diyenler beni Türkçe kurtardı. Eğer benim gibi sözeliniz sayısaldan iyiyse bunu kullanın çünkü Türkçenin kat sayısı daha fazla. Ki ben hayatımda hiç 410 alamamıştım ilk kez SBS'de aldım. (Matematik esnasında bi soru vardı kağıt katlamalı ben onu ingilizce bölümünü yırtıp katlayarak çözmüştüm :D)

Yani hayat süprizlerle dolu. Çoğu arkadaşım düşük alırken ben beklenilenin üstünü aldım. 500 çeken arkadaşlarım 450 aldı. 400 alan biri 478 aldı, okul sonuncusu 3.oldu.. Yani her an herşey olabilir. Umudunuzu asla yitirmeyin, kendinizi küçük görmeyin inanın deyin ki yaparım lan ben diyin. Sen günde 50 bölüm anime izleyen birisin, sen bloggersın, sen günde 20 bölüm dizi izliyordun, sen hem Voleybola hem keman kursuna aynı anda gidiyorsun. Hayatta TEOG'tan daha zorlayıcı şeyler yaptınız ve yapacaksınız. TEOG sadece bi kaya parçası. Onu kenara çekin ve yürümeye devam edin. Yolda ilerlerken çok daha farklı şeyler yaşayacaksınız. Yolun sonuna varınca da yüzünüzde ufak bir tebessüm olacak. Yani te"Oq" ya. Tmm. Ok. Oq. OQ. oQ. Her halükarda "EyW" Sizler bunu başaracaksınız. ALIN ŞU TEOG'U AYAĞINIZ ALTINA! BAŞARILAR HERKESE! :3




Ben Geldiiiğm!


BEN GELDİİM CANIM BLOGGER ARKADAŞLARIM! Eve gelir gelmez hemen eşyaları yerleştirdim ve pc ye oturdum. Bu nasıl bi blog açlığı çözemedim :D Öncelikle yazı konusunda size danışmıştım. Ancak son dakika olarak Teog yazısı yazmaya karar verdim. Tabi ki Teog'a ben girmiyorum dfhgfdjhgj Ben SBS çocuğuyum. Her neyse. Teog yazısı yazacağım çünkü görüyorum ki sınava girecekler çok stresli. Bunların başında benim biricik arkadaşım Yaren geliyor. O yüzden böyle bir karar aldım. Neyse görürsünüz zaten. Görüşürüüüüüüz!

EDİT: Telefondan yayın girmeye çalışırken taslaklardaki tüm yazıları sildim... Mimler falan hepsi gitti... Bana 3 el top atışı istiyorum lütfen :'(


3 Ağustos 2015 Pazartesi

Tatil Bitmior

Selamlaaaaaar! Nasılsınız? Ne var ne yok? Uzun süredir bloga yazamadım ve sizlerin yani sevdiyim bloglarin yazılarını okuyamadim :'( Söz ama eve döneyim tek tek okuyacağım valla. Zaten az kişi takip ediyorum sadece hoşuma gidenleri yani. Neyse ne anlatıyorum ya ben dbcjjckck.

Tatil bitmiyor! Ciddiyim evimi özledim :'( Ankaraaağağağa! Kaç gündür Fethiyedeydim aşırı sıcak ve bunalticiydi. Deniz falan filan fıstık güzeldi ama geceler tam işkence. Ya her yerimi tahta kurulari yedi arkadaşlar! Bacaklarım kaşımaktan yara oldu kafayı yememe ramak kalmıştı ki yaylaya geldik ehuehueheuhee

Şu 2 haftada o kadar denişik, garip olaylar yaşadım ki eve gidince 3 part lik fotoğraflarla bi tatil yazısı yazmayı düşünüyorum :D Zaten bayram teranesini sizler biliyorsunuz dnfkckkclco Bir de dağ maceram falan var ki ooof of

2-3 gün burada kalıp sonra Ankara'ya döneceğiz (Thnx God) Bi de 38°C de grip olmayı başardım djcjzkxkd. Garip guraba bi tatil geçiriyorum kısacası.

Eve dönünce bloga yazmayı düşündüğüm şeyler şunlar. Önceliği neye vereceğim bilmiyorum. İstediğiniz olursa yoruma yazın onu önce yayınlayayım.
★Fangirl Kitap Yorumu
★We Were Liars Kitap Yorumu
★Tatil Tragedyasi fncnmfksk
★Overrated Animeler, Yazarlar ve Diğer Şeyler
★Müzik Önerisi
★Printable Wall Decors
★Salak Kuzenlerim....

Oof ne kadar yazacağım şey birikmiş *-* Ay yaşasın ndnfkdkkfkd Sizi bilmiyorum ama bloga yazmayı cidden seviyorum. Hani okuyacaginizi bilsem baya yazarim.

Neyse istediğinizi söyleyin öncelik olarak. Sizleri çok özledim blogger arkadaşlarım :cc Tatilden döneyim yayınlarınızı saçma yorumlarımla taciz etmeye devam edeceğim fnfnmxmx. Haydi sağlıcakla kalın ^-^
Tasarım: Şevval & Moka