2 Ekim 2020 Cuma

Bazı Değişimler ve Yıllık Rapor

    Aylar oldu yine buralara yazmayalı... Özür dilerim blogum seni hep aksatıyorum ama bu sefer gerçekten benim suçum değil, hayat işte. Hep bir koşuşturma hep bir doluluk. Ama şükürler olsun yaz tatilim dinlendirici geçti. Bu yaz tatili bana bir çok şey kattı ve hayatımda bazı kalıcı değişiklikler yaptığımı düşünüyorum.

    Değiştim blogum ama iyi anlamda. Okuldan başarı bursu almam sonucu kendime güvenim biraz daha yerine geldi. Sonunda bir şey başardın Atlantisli dedim kendi kendime. Biliyorum akademik başarı çok takdir edilesi bir şey değil, çalışan herkes başarabilir ancak eski Atlantisli'yi tanıdığım için gururlu hissediyorum. 21 yıllık hayatında hiçbir okul başarısı olmayan Atlantisli... Liseli ben, şu anki beni görseydi eminim ki çok gurur duyardı.

    Ayrıca gözlüklerden de kurtuldum!! 12 yıldır taktığım gözlüklere lazer operasyon sonucu veda ettim. Aynalarda yabancı bir sima görmeye başladım. Kimmiş bu aynadaki diye düşündüm ilk haftalarda, gözü kaşı burnu çok farklıydı. 
 Meğersem ne kadar da yabancıymışım kendime... Çok çirkin hissettim kendimi, makyaj yapıp güzelleşmek istedim ama o zaman kendime daha da yabancılaşır, bu sefer aynadaki yüzü hiç beğenmem diye korktum. Şimdi karantinayı fırsat bilerek bu yeni ben'e alışmaya çalışıyorum. 

    Fiziksel değişimin yanında sanki ruhsal ve mental olarak da değiştiğimi düşünüyorum. Sanki daha bi sakin ve ağır, oturaklı oldum. Her şeyi ince eler sık dokuyorum, hiç düşünmeden dizi film izleyen ben şimdi izlemeden önce zamanıma değer mi diye düşünür oldum. Uzun zamandır arkadaşlarımı görmedim ve üzücü şekilde eksikliklerini hissetmiyorum... Zaten hep yalnızlığı ve evi seven biriydim ama sanırım bu karantina işi daha da kötüleştirdi bu yönümü. Şimdi dışarı hiç çıkmak istemiyorum ve çok geriliyorum dışarı çıkarken, dışarıda da kendimi inanılmaz yorgun hissediyorum. Arkadaşlarım bunu bir türlü anlayamıyor, keyfi gelmek istemediğimi düşünüyorlar ama gerçekten dışarı çıkacak o mental gücü kendimde bulamıyorum. Bu yönümü kabul ettim ve bu durumu dert etmiyorum artık :')) 

    Anneme danışır oldum. Büyüdükçe anlıyor sanırım insan annesinin kıymetini, gençken sanki annem hiçbir şey bilmiyor, kendim hakkında en çok ben biliyormuşum gibi geliyordu. Artık anlıyorum aslında ben hiçbir şey bilmiyormuşum ki. Hep günlüğüme notlar düşerdi annem ileride okumam için, özür dilerim anneciğim hayalinden çok daha farklı biri oldum ama biliyorum beni çok seviyorsun ve benimle vakit geçirmek istiyorsun. Büyüdüm şimdi artık o çok hayalini kurduğun anne kız gezmelerine çıkabiliriz. Sen de büyüdün benimle, artık kızdığın şeylere kızmıyorsun ve daha açık fikirlisin :')) Ayrıca bizi büyütürken hiç kendine vakit ayıramadın biliyorum, o yüzden şimdi bir hobin olduğu için çok mutluyum.

    Sanırım bu karantina zamanı bana şu son 5-6 yılda ailemle ne kadar az vakit geçirdiğimi de anımsattı ve ailemin yaşlandığını fark ettim. Çok saçma ve dramatik ama bunu ilk fark ettiğimde oturup odamda gece yarısına kadar ağladım. Zaman sanki hep bana akıyordu, ben büyüyordum onlar aynıydı. Büyükler sanki hiç büyümeyecek gibiydi, onlar zaten büyümüştü ki. Sonradan fark ettim saçlarında yavaş yavaş çıkan beyazları, artık bazı şeyleri eskisi kadar iyi yapamadıklarını... Bu arada böyle dediğime bakmayın hala orta yaşlılar :')) Ama yine de üzüldüm işte. Allah sağlıklarını daim etsin.

    Ve son olarak GEÇEN HAFTA 1 KEDİ SAHİPLENDİK. O bir bebek TwT. Çok sevimli, evimizin yeni neşesi ama ben içten içe çok endişeliyim. Kediler köpekler kadar kolay ve kesin eğitilemiyorlar bu yüzden ileride bize güçlük çıkarır mı diye çok korkuyorum. Mesela biz şimdi onu hep oturma odasında tek başına yatırıyoruz bizimle uyumaya alışmasın diye. Gece kedicik uyuklamaya başlayınca yatağına koyuyoruz ve kapıyı kapatıyoruz. Yatağından atlıyor kapının önünde biraz takılıp uyumaya dönüyor. Henüz küçük miyavlayamıyor ama büyüyünce kapının ardından çılgınlar gibi miyavlar diye korkuyorum :'DD Yine de onu çok seviyoruz, akşamları babamın göbeğinde uyuyor.

    Artık endişelerimin beni sarmasına izin vermiyorum, anda kalmaya dikkat ediyorum. Ben gelecek hakkında endişelenince hiçbir şey değişmiyor çünkü. Şimdi sadece elimden geleni yapıyorum, günümü en iyi şekilde geçirmeye çalışıyorum ( her ne kadar sürekli tembellik etsem de :')).

Şimdilik bu kadar sevgili blogum. Aylar ve yıllar oldu hala blogumu okuyan var mıdır bilmiyorum bile :')) Blogumun doğum gününü bile kutlamadım bu sene. Çok hayırsız biri oldum çıktım. Umarım artık daha sık yazmaya başlarım.

En kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle :')

8 yorum:

  1. İçini dökmüşsün resmen. Biz blogger'lar yazmayı seviyoruz. Arada sırada böyle yazmak terapi gibi geliyor.

    Dışarı çıkmak ve çıkmamak aslında bütün mesele bu :)) Çalışan insanlar sürekli dışarı çıktığı için artık bu duruma iyice alıştı ve eskiye dönüş çoktan başladı bile. Ben de içimde şüpheler olsa da çok dikkat ediyorum diyemem... Ne yazık ki doğrular bunlar.

    Olgunlaşma dönemindesin. Bu hissettiklerini biraz anlıyorum. Liseli kendine uzaktan film misali bakarken tuhaf hissediyorsun. Neydik, ne olduk gibi düşünceler var aklında. Ama tavsiyem daha da ilerisini düşün. "Ne oldum dememeli ne olacağım demeli." :))

    Kedi mi? Ne güzel ya. Kıskandım valla. Hep eve kedi alma hayalim var. Bir gün olacak umarım. Ailemden dolayı bu hiçbir zaman olmadı. Şimdi ise iyi bakamam diye alamıyorum. Ama bir gün kesinlikle...

    Okuyan vardır bence ki görüntüleme sayılarını takip ediyorsun. Benimkiler bazen tek rakamlı oluyor baya. Google plus bittiğinden beri, hatta daha öncesinde çok uğraşmadım blogla. O yüzden iyice düştü gitti. Ama google plus varken güzeldi bence...

    Blogunu yeni keşfetmiş olsam da bundan sonra takip edeceğim. Eski yazılara da arada bakarım. Hepsine yorum yapar mıyım bilemem ama :)) Harry Potter hayranı olmanla, animeleri sevmenle, film zevklerimizin benzer olmasıyla zaten bu blogu şimdiden baya sevdim.
    Görüşmek üzere :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzun yorumunuz ve düşünceleriniz için çok teşekkür ederim! Yaş aldıkça insan gerçekten de olgunlaşıyor, özellikle mezuniyet/iş hayatına atılma yaşları geldikçe gerçek hayatla tanışmak durumunda kalıyor insan :'))

      Eski yazılarım ahhaha lisenin ilk yıllarından beri tutuyorum bu blogu bir günlük gibi. Her türden post bulabilirsiniz. Hoşgeldiniz ben de sizin blogunuzu takipteyim :>

      Sil
    2. Cevap için ben de teşekkür ederim.

      Eski yazılarımı düşündüm de bir utanç geldi yüzüme. :D Üstelik benim blog o kadar eski değil. Lise yıllarımda blogum olsaydı güzel olurdu ama utanacak daha fazla şeyim olurdu kesin :D Şahsen eski yazılarımı silmedim hiç. Dursun diyorum arada nostalji güzel oluyor :D Bu arada sizin blog ismini görünce nedense aklıma
      Tenkuu no Shiro Laputa (Castle in the Sky) filmi geldi. O filmi yüksek ihtimal izlediğizi düşünüyorum. Atlantis bir bakıma oradaki Laputa gibi :))

      Sil
    3. Atlantisli'yi hiç o anlamda düşünmemiştim, çok naif bir benzetme oldu benim için çok teşekkür ederim. Atlantisli hep içimde olan özel bir diyar benim için :'))

      Eski yazılarımdan gerçekten çok utanıyorum ahhaha ama geçmişimle barışık biri olduğum için silmiyorum, nereden geldiğimi görmem daha kolay oluyor :'>

      Sil
  2. Sıklıkla, istemeden de olsa yazmaya ara veren birisi olarak seni anlıyorum. Oluyor bazen böyle zamanlar. O koşuşturmacanın içerisinde bir şeyleri atlıyoruz istemeden de olsa ama umarım daha sık yazarsın. Yazmak insana gerçekten iyi geliyor çünkü. Samimi, okuması keyifli bir yazıydı. Kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef öyle, yazmak eskisi kadar kolay gelmiyor bir süre sonra. Yorumunuz için çok teşekkür ederim :')

      Sil
  3. Kedi ne güzel olmuş babam izin vermiyor bizde :) Beni de biraz rahatlatıyor aslında kardeşlerim ve annem çok istese de sorumluluğunu almayacak olmak. Yaz tatilinin dinlendirici geçtiğine sevindim. Ben de dinlendiğimi düşünüyorum. Okul başarın için de tebrik ederim. Bazen kendi başarılarımızı herkes yapabilirdi ,olarak görüyoruz ama herkes kadar o başarıya ulaşmada engeller vardı ve ne güzel onları aşıp başarmışsın! 😊 Ben de dışarı çıkmak istemeyen kendimi kabullendim sanırım ama okulum açıldığı için okula da gitmem bekleniyor hatta hastaneye bakalım stres seviyemi kontrol altında ne kadar tutabileceğim 😄

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim!! Hastaneler şu an gerçekten endişe verici, umarım sağlıklı kalırsın ve bu süre boyunca sorunsuz bir okul dönemi geçirirsin. Şimdiden kolay gelsin, başarılar dilerim :) <3

      Sil

Tasarım: Şevval & Moka