8 Ekim 2014 Çarşamba

Marlo Morgan: Bir Çift Yürek

           Merabaaaa! Yine bir kitap yorumuyla karşınızdayım. Kısacık bayram tatilimiz ne yazık ki bitti. Okullara tekrar döndük. Maalesef ben de okulu sevmeyen kesimdenim. Arkadaş ortamını seviyorum ama dersler beni çıldırtıyor! Hele sayısal dersler... Her neyse..

           Aslında bugün tanıtmak istediğim kitabı yeni okumadım. Ama paylaşmazsam çok eksik hissedecektim. Çünkü hepimizin okuması gereken kitaplardan. Kitabımızın ismi "Bir Çift Yürek"

Arka Kapak Bilgisi: 

  Bir Çift Yürek, Amerikalı bir kadının Avustralya’da yaşadığı ruhsal yolculuğun öyküsüdür. Göçebe kültürden Aborijinler eşliğinde, kabilenin kendilerini adlandırdıkları şekliyle, “Gerçek İnsanlarla” birlikte dört ay süren ve çölü boydan boya katettikleri uzun bir yürüyüşe çıkar. Bu süre boyunca, çölün çorak coğrafyasındaki bitkiler ve hayvanlarla uyum içinde yaşamayı öğrenir. Olağandışı insanlardan oluşan bu toplulukla birlikte yaptığı yolculukta Morgan, bu insanların 50.000 yıllık kültürlerinin felsefesi ve bilgeliğiyle tanışır. Macerasının ilk gününden itibaren bu çetin yolculuğun zorluklarıyla mücadele etmek zorunda kalır. Dayanıklılığının hergün sınandığı bu zorlu yolculukta, karşılaştığı her zorlukla birlikte ruhu da değişime uğrar. Aborijinler onu, büyük bir alçakgönüllülükle kendilerinden biri olarak kabul eder ve onun şefkat dolu öğretmenleri olurlar. Öğretmenlerinden, her insanın eşsiz niteliklerini ve içsel ruhunu takdir etmeyi ve kutlamayı öğrenirken bir yandan da güçlü doğal şifa yöntemlerine tanık olup onların canlılarla ilgili farkındalıklarının ne kadar derin ve anlamlı olduğunu da anlamaya başlar.
  Bir Çift Yürek, yazarın kendi bastırdığı ilk basımından itibaren uluslararası bestseller olmuş ve tüm insanlığa eşsiz, zamanın derinliklerinden gelen güçlü bir mesaj iletmiştir. Eğer tüm varlıkların, aynı evrensel birliğin bir parçası olduğunu anlarsak, dünyamızı yokoluştan kurtarmak için halen geç kalmış sayılmayız. Varolan her şey inanılmaz derecede güzel ve hassas bir karşılıklı bağımlılık dengesinde bulunmaktadır. Eğer bu mesajı alabilirsek, o zaman bizim yaşamlarımız da Gerçek İnsanlar’ınki gibi bu yüce amaçla dolabilir.

Okumaya başladığımda kitabı ilk önce isminden dolayı aşk romanı sandım. Okumaya başladıkça yanıldığımı anladım. İlk başlarda sıkıcı gibi görünse de hemen bu yanılgıdan kurtuluyorsunuz. Çünkü sevgili yazarımız o kadar etkileyici bir uslüp kullanmış ki sizi romana çekiyor. 
Romandaki kadın Amerikanın gürültüsüne alışmış o karmaşıklığa ayak uyduran biridir. İşi için Avusturalya da bulunan bir Aborjini kabilesiyle görüşmeye gider. Fakat görüşme hiç beklediği gibi olmaz. Kahramanımız kabileyle 4 ay süren çölde uzun süren bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta kabile kültürünü, ve insanoğlunun doğayla ne kadar uyumlu olduğunu öğrenir. Kendisiyle içsel bir yolculuğa çıkar.  



Aslında bunu yorumlamak o kadar zor ki. Her sayfasında bir şey bulacağınız, öğreneceğiniz bir eser. Hepimizin çıkaracağı sonuçlar farklı olabilir. Çünkü çok yönlü bir kitap. Okumanızı mutlaka tavsiye ederim.

Okumanız dileğiyle..

Hoşçakalıın! 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tasarım: Şevval & Moka